Okyay Hukuk Bürosu
- Toplu İş Sözleşmesinin Yürürlüğü ve Art Etkisi
Toplu İş Sözleşmesi (TİS), iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir. Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir. Toplu iş sözleşmesi aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça imza tarihinde yürürlüğe girer; bununla birlikte taraflar toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden daha sonraki ya da önceki bir tarihte yürürlüğe gireceğini de kararlaştırabilmeleri mümkündür. Her hâlükârda toplu iş sözleşmesi, sözleşmede yazılı süre sonunda sona erer. Varlığı sona eren bir toplu iş sözleşmesinin hâlâ yürürlükteymiş gibi hüküm ve sonuç doğurmasına, hukukî bakımdan sanki hâlâ varmış gibi kabul edilmesine “toplu iş sözleşmesinin art etkisi” denilmektedir.
- Toplu İş Sözleşmelerinde Art Etki Kavramı
Toplu iş hukukunda art etki, süresi sona eren bir toplu iş sözleşmesinin bazı hükümlerinin yeni toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girinceye dek etkisini devam ettirmesini ifade etmektedir
- Hukukî Dayanak
TİS’nin art etkisi konusunda bakılması gereken iki hukukî metin vardır: Kanun ve TİS.
- 6356 s. Kanun m.36/II
Toplu iş sözleşmesinin art etkisinin kapsamı açısından 36. maddenin bir sınırlama getirdiği görülmektedir; hükümde açıkça “sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümlerinin…” art etkisinin söz konusu olacağı belirtilmektedir.
6356 s. Kanun’un 36/II. Maddesi aynen şöyledir:
«Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.»
- TİS
Uygulamada TİS’leri, TİS’nin art etkisini Kanun kapsamına kıyasla genişletmektedir ve genellikle TİS’lerde “Hizmet Akdi” başlıklı madde yer almaktadır:
«6356 sayılı Yasanın 36. Maddesi hükmü saklı olup, sözleşmenin sona ermesi halinde, sadece hizmet akdine ilişkin hükümlerin değil, aynı Yasanın 33. Madde 2.bendi hükümlerine ait sözleşme hükümleri dahi, yenisi yürürlüğe girinceye kadar geçerlidir.»
Kanun’un 33’ncü maddesinde; TİS’in iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümlerine, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümlerine atıfta bulunulmaktadır.
- Toplu İş Sözleşmelerinin Art Etkisi Kapsamındaki Hükümlerin Tespiti
- Genel Tarif
“Tanımlar” başlığını taşıyan 6356 sayılı Kanunun 2/I-h. maddesine göre;
«Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir.» Bu anlamda toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesini düzenlemek üzere yapılacağı belirtilmekte ve bu hükümlere toplu iş sözleşmesinin “normatif hükümleri” denilmektedir.
Toplu iş sözleşmelerinde yer alması zorunlu olan normatif kısımların yanı sıra 6356 sayılı Kanunun 33/II. maddesine göre;
«Toplu iş sözleşmeleri, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanmasını ve denetimini, uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir.»
Belirtilen bu hükümlere “borç doğurucu hükümler” denilmektedir.
- Toplu İş Sözleşmesinin Normatif Hükümleri
- İş Sözleşmesinin Yapılmasına İlişkin Hükümler
İş sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin normatif hükümler üç grupta toplanabilir:
- İş sözleşmelerinin şekline ilişkin hükümler.
(Örneğin, yazılı şekil koşulu)
- İş sözleşmelerinin yapılmasını yasaklayan hükümler.
(Örneğin bazı kadın işçilerin belirli işlerde hiçbir şekilde ya da belirli bir yüzdeyi aşacak ölçüde çalıştırılamayacakları koşulu)
- İş sözleşmelerinin yapılmasını emreden hükümler.
(Örneğin yeniden işçi alınmasında eskiden işyerinde çalışmış olanlara öncelik tanınması, iş kazası sonucu ölen işçinin yerine çocuğunun işe alınması koşulu)
- İş Sözleşmesinin İçeriğine İlişkin Hükümler
İçerik hükümleri, iki grupta toplanabilir:
- Doğrudan doğruya iş sözleşmesi ile ilgili hükümler.
(Yani; toplu iş sözleşmesinin çekirdeğini oluşturan ve başta ücrete ilişkin olan hükümler.. ücret miktarını, ücretin nasıl ödeneceğini, kıdem, liyakat miktarları, fazla çalışma ücretleri, primler, ikramiye, yıllık ücretli izin miktarları, çalışma süreleri, ödenecek sosyal yardımlara ilişkin hükümler..)
- İşyerinin çalışma düzenine ilişkin hükümler.
(Yani; işyerinin çalışma düzenini ya da işyeri organizasyonunu ilgilendiren hükümler.. havalandırma, ısıtma tesisatının kurulması, kantin açılması, işçiyi koruyucu nitelikteki önlemler, işçinin yetiştirilmesi ile ilgili kurallar..)
- İş Sözleşmesinin Sona Ermesine İlişkin Hükümler
İş sözleşmesinin sona ermesine ilişkin normatif hükümler, genel olarak iş sözleşmesinin feshine ilişkin olan hükümlerdir.. İş sözleşmesin fesih bildirim sürelerinin arttırılması, fesih bildirimini yazılı şekil şartına bağlanması, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin diğer düzenlemeler..
- Toplu İş Sözleşmesinin Borç Doğurucu Hükümleri
Toplu iş sözleşmesinin borç doğurucu hükümleri, 6356 sayılı Kanunun 33/II. maddesinden hareketle zorunlu unsur olmayıp, genellikle sözleşmenin taraflarını ilgilendiren borçlardır. Taraf sendika üyesi işçiler açısından herhangi bir hak ve borç doğurmamaktadırlar.
Çalışma barışına ilişkin “dirlik borcu”.. iş barışının korunmasını hedefleyen sözleşmeye uymasını sağlamak amacıyla bir takım önlemler ve yaptırımlar öngören koşullar..
Toplu iş sözleşmelerinin uygulanması, denetlenmesine ilişkin hükümler.. işyeri sendika temsilcisinin ayrı bir odasının bulunması, işyeri ilan tahtalarının bulunacağı yerlerin tespit edilmesi, yardım sandıklarının kurulması gibi koşullar..
- Uygulamada Karşımıza Çıkan TİS Art Etkisi Kapsamındaki Hükümlerin Tespiti
Yukarıda sunulan 6356 sayılı Kanun ve uygulamadaki TİS ilgili hükümleri birlikte nazara alındığında, sona erecek toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin tüm hükümlerinin yeni TİS yürürlüğe girinceye kadar müddetle “iş sözleşmesi” hükmü olarak devam edeceği sonucuna varılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bunu teyit etmektedir.
TİS, Sözleşme’de öngörülen yürürlük süresinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkmayacaktır; aksine, -neredeyse- tüm hükümleriyle “iş sözleşmesi” olarak yürürlüğünü sürdürecektir.
Elbette; “Ücret Zammı”na ilişkin TİS hükmü sona ermeden sonra uygulama olanağı bulmayacaktır. Esasen TİS sona ermesi tarihinden itibaren geçerli olacak ücret “toplu pazarlık” yöntemi ile tespit edilecektir. Bununla birlikte, sendika üyesi işçilerin toplu pazarlık devam ettiği sırada ücretyerinin asgari ücretin altında kalması hâlinde, her halükârda asgari ücret uygulanacaktır.
“TİS’nin art etkisi” bakımından değinilmesi gereken bir başka konu; yürürlükteki TİS’nin yukarıda izah edilen “Borç Doğurucu Hükümleri”nin bazı hükümlerinin, “art etki” bakımından, Tek Gıda-İş ve Şeker-İş sendikaları arasında mevcut “yetki uyuşmazlığı” sebebiyle ayrıca ele alınması durumudur:
Örneğin; TİS’de “İbraname” başlıklı maddede, ibra belgesinin sendika temsilcisi nezaretinde düzenlenmesi öngörülmektedir; TİS tarafı Tek Gıda-İş Sendikası’nın yetkisini kaybettiği nazara alındığında sona erme tarihinden sonra işyeri temsilcisinin bu sıfatını devam ettirmesi mümkün olamayacaktır.
Örneğin; “Sendika temsilcileri”, “Disiplin Hükümleri”, “Sendika aidatı”, “İşyeri İlişkileri Kurulu” ile ilgili TİS maddeleri hükümlerinin uygulama olanağı kalmayacak yahut uygulaması ertelenecektir.